İran Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya nazaran, Manevî ve Katar Buyruğu Pir Temim bin Hamed Al Sani, yaptıkları telefon görüşmesinde Hürmüz Boğazı ve Basra Körfezi’ndeki gelişmeleri ele aldı.
Bölgedeki gerginliğin düşürülmesinin herkesin çıkarına olduğunu belirten Manevî, “Amerikalıların, izledikleri yolun yanlış olduğunu anlamalarını umuyorum. Bu siyasetlerin kazananı olmayacaktır ve tavırlarını düzeltmeleri gerekiyor.” sözlerini kullandı.
İran’ın Basra Körfezi, Hürmüz Boğazı ve Umman Denizi’ndeki güvenliğin korunmasına ve destek edilmesine özel bir değer verdiğini hatırlatan Manevî, buradaki güvenliğin sağlanmasının bölge halkının çıkarına olacağını kaydetti.
ABD başta olmak üzere, bölge dışındaki ülkelerin Basra Körfezi’nde attığı adımların dünyadaki herkes için güvensizliği yayacağını, bölgedeki sıkıntıları daha karmaşık ve tehlikeli bir hale getireceğini savunan Manevî, “Basra Körfezi’nin istikrarı ve güvenliği, buraya kıyısı olan ülkelerin ortaklaşa alacakları önlemlerle mümkündür. Tarihi deneyimler, yabancı müdahalelerin gerginliği artırdığını ve bölge koşullarını daha karmaşık bir hale getirdiğini göstermiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Katar Buyruğu Al Sani de bölgedeki gerginliğin düşmesinin bölgedeki ve dünyadaki halkların çıkarına olduğunu belirterek, Doha’nın gerginliğin düşürülmesi için hiçbir gayretten kaçınmayacağını vurguladı.
Bölgenin güvenliğinin Basra Körfezi’ne kıyısı olan ülkeler tarafından temin edilmesi gerektiği aktaran Al Sani, “Katar’ın bu bahisteki duruşu tam olarak nettir. Bölgenin güvenliğinin sağlanması için İran ile iş birliğinden yanayız.” dedi.
Öte yandan, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in resmi temaslarda bulunmak üzere Katar’ın başşehri Doha’ya gittiği belirtildi.