Fransa’nın bohem şehri: Marsilya (Marsilya gezi rehberi)

Diğer Fransa kentlerinden farklı bir havası ve ruhu var Marsilya’nın. Bunu kente adım atar atmaz hissediyorsunuz. Kent hayatı yüzlerce yıldır deniz ile şekilleniyor, bu da Marsilya’ya daha bohem ve daha kozmopolit bir karakter kazandırıyor. Fransa’nın en büyük ikinci kenti olan Marsilya’nın temelleri M.Ö. 6. yüzyılda Foçalılar tarafından atılmış.

Yılın 320 günü eksik olmayan güneşi Mistral esintisiyle birleştiğinde kentin üzerinde kendine has bir ışık yaratıyor Sokaklarını yalnızca güneş ışığı renklendirmiyor kozmopolit yaşantısı ve yüzlerce yıllık tarihinin günümüze taşıdığı ihtişamlı mimarisi de kentin bohem karakterini vurguluyor

Fransa nın Güney kıyılarının alsancak escort uçarı ve biraz da lükse düşkün karakterinden başka duran Marsilya daracık sokaklarında binlerce kıssa anlatıyor Kentin kalbinin attığı bölge yatların peş peşe dizildiği eski liman Vieux Port. Limanı çevreleyen kafe ve restoranlara oturarak yatların limana yanaşmasını ve limandan ayrılmasını izleyerek Akdeniz havasını doya doya soluyabilirsiniz.

Notre Dame de la Garde Katedrali eski limanın çabucak üstünde 162 metre yükselikte yer alıyor Üretimi 1864 yılında tamamlanan katedral Marsilya nın ve Akdeniz in üzerinde adeta nöbet tutuyor Şehrin Koruyucusu unvanı da buradan geliyor Buraya otobüs ya da turist treni ile çıkabilir çıkarken kıyı boyunca kıvrılarak ilerleyen trenden kentin plajlarına da bir bakış atabilirsiniz Katedralin içindeki yelkenli maketleri de denize açılan sevdiklerinin sıhhatle geri dönmesi için dua eden insanların dileklerini temsil ediyor balcova escort

Panier  adlı bölge Marsilya’nın en eski tarihi ve kültür merkezi olan renkli bir mahalle. Yunanlıların kente birinci yerleştiği günden beri ayakta. Dik, dar ve dolambaçlı sokaklarındaki pastel renkli binaları ile sevimli bir yerleşim yeri.

Kenti denizden gelen akınlara karşı korumak üzere inşa edilen Chateau d If kentin açıklarındaki If adasında bulunuyor 17 yüzyılda hapishane olarak kullanılan kale birebir vakitte Monte Kristo Kontu romanı için de esin kaynağı olmuş

Marsilya ya deniz mevsiminde gelip de harika plajlarının ve Akdeniz in tadını çıkarmamak olmaz Bunu yapmak için en uygun vakit ise Haziran ve Ekim ayları ortası

L éstaque , denizin keyfini çıkarabileceğiniz yerlerden biri. Burası Marsilya’nın batısında yer alan ve Paul Cézanne’ın eşsiz tablolarına ilham veren görünümlere sahip bir balıkçı köyü.

Marsilya etrafında bir diğer ünlü bölge ise kireçtaşı katmanlarından duvar üzere yapıların denize gerçek dik uzanarak minik koylar ve plajlar oluşturduğu Calanques adlı ulusal park. Cassis de Calanques’ların yakınında bulunan, plajı ve sevecen imajıyla ziyareti hak eden ufak bir kıyı kasabası.

Marsilya nın mutfağı da elbette deniz ile şekilleniyor Kentin en ünlü yemeği bir tıp bornova escort balık güveci olan Bouillabaisse’. Chez Fonfon bu yemeği en âlâ yapan yerlerden biri.

Lavantaların diyarı Marsilya ya geldiğinizde sizi evvel uçsuz bucaksız deniz ve sonrasında ise meşhur Marsilya sabunu karşılayacak Meşhur Marsilya sabununun satıldığı dükkanlara kentin pek çok yerinde rastlayabilirsiniz fakat içlerinden bilhassa bir tanesi çok ünlü: Savonnerie Marseillaise de la Licorne. Alışveriş yapmak ve gezmek için Cours Julien bölgesi ülkü. Kentin epey eğlenceli ve hareketli bir mahallesi olan Cours Julien’de küçük butikler, ikramlık eşya dükkanları, eskiciler, antikacılar, sahaflar ve müzik dükkanları bulmanız mümkün.

Marsilya sıcak Akdenizli karakteri ile çabucak kanınızın kaynayacağı bir kent üstelik sizi hem kültürel zenginliği hem doğal hoşlukları ile tatmin edecek